Emir büyürken...

Yaklaşık bir yıldır beklenen,Emir'siz 1 haftalık tatilimiz gerçekleşti ve Pazar günü evimize döndük.Korktuğum ve tahmin ettiğim kadar kötü geçmedi açıkçası.Emir'den bu kadar ayrı kalınca tatilin tadını çıkamam gibi geliyordu,fakat öyle olmadı,özellikle ilk 3 gün rüya gibiydi,hiç bir sorumluluk olmadan doya doya gezdim ve 14 ay sonra ilk kez kendimi 'anne' gibi değil,'Pelin' gibi hissettim.4 günden itibaren her çocuk gördüğümde kalbim acımaya başladı,bir insanın bu kadar çok özlenebilceğini tahmin etmezdim,bu kadar özleyebilme kapasitem olduğunu bile bilmiyordum.Hele o kavuşma anımız....ahhhh...bana sıkı sıkı sarılması....bir hafta sonra onu tekrar koklamak...

Bir haftada ne kadar büyümüş bir bilseniz.İlk kez bu kadar ayrı kaldığımız için fiziksel olarak bile farklı geldi,demekki insan gözünün önündeyken anlamıyormuş diye düşündüm ilk başta fakatzaman geçtikçe,bizim küçük adam sanki büyümek için bizim gitmemizi beklemiş,o kadar gelişme kaydetmiş.

İlk be en önemli gelişme,artık yürüyor olması.Neyse ki,ilk adımnlarını ve hatta ilk bir metrelik yürüyüşünü Kerem ve benim önümde tam bir ay önce yapmıştı.Bu sebeple,böyle bir gelişmeyi nasıl kaçırdım diye  fenalaşmam gerekmedi:)Fakat biz giderken,yürümekten korkan,sadece dikkati dağınık olduğunda en fazla 6-7 adım atan bebeğimiz,bütün evi turlayabilen bir minik adama dönüşmüş.Hala inanamıyorum,her seferinde 'tipe bak Kerem,resmen yürüyor' demekten bıkmıyorum.

İkinci gelişme,beni dahada çok şaşırtan bir gelişme.Emir'in artık bildiğini bildiğim şeyleri,gerçekten uygulama geçmiş olması.Sanırım anneler ve bir bebeğin büyümesine yakından tanıklık edebilenler bu gelişme karşısında neden bu kadar şok geçirdiğimi daha iyi anlayabilecektir.Emir'e yaklaşık 3 hafta aldığım,9 parçadan oluşan bir puzzle vardı.Puzzle aşağıda resmini gördüğünüzün,birebir aynısı.

                           


Bu puzzle'ı biz giderken,bırakın eşleştirmeyi,her hangi bir parçayı ben gösterdiğim halde yerine koyamıyordu bile.Ve Pazar günü biz geldiğimizde,nasıl olurda her parçayı konuşa konuşa doğru yerine pıt diye yerleştirebilir ki??????İnanın o kadar şaşırdım ki!!!!Şokum bununlada bitmedi,kuzenimin Emir'e doğum gününde aldığı ve Emir'İn bayılarak hergün oynadığı bir oyuncağımız var,resimdekinin aynısı.


Bu oyuncağı Emir çok seviyor.Hayvanlara karşı büyük ilgisinin olmasının da sevgisine etkisi büyük.Bu oyuncağın 3 modu var.Birinde hayvanların sesleri veriliyor,ona göre hangisi olduğunu buluyorsun.İkincisi hayvanların isimleri söyleniyor hangisi olduğunu bulup basıyorsun.Sonuncusu ise,hayvanla tarif ediliyor,bu tarifte isimleri de geçiyor ve yine hayvanı bulup basıyorsun.Ayrıca oyuncağın hem Türkçe hem İngilizce olma özelliği var.

Dediğim gibi,Emir bu oyuncakla hergün bıkmadan oynuyordu ama sadece dinliyordu ve öylesine tuşlara basıyordu.Bir kere bile doğru ve bilinçli bir şekilde tıuşlarına basıp oynamamıştı.Şimdi ise,her seferinde doğru hayvanı buluyor,her modda ve her iki dilde de.Nasıl şaşırılmaz ki böyle bir şeye?????
Bundan sadece bir kaç ay önce doğru düzgün hiç birşey yapamayan bir bebek,bir anda bu kadar gelişebiliyor?

Onu bir hafta görmemem bunun ne kadar mucizevi birşey olduğunu farketmemi sağladı.Emir doğduğunda da aynı şaşkınlığı yaşamıştım ben.'Emir yoktu,benim karnımda var oldu,büyüdü ve şimdi benim kucağımda!!' cümlesini hem içimden hem yüksek sesle,sayısını hatırlayamayacağım kadar fazla tekrar ediyordum.Aklım  böyle büyük ve muhteşem birşeyi  resmen idrak edemiyordu.Hala edemiyor ama belli bir zaman sonra alışıyor.Şimdi ise,bu bebeğin büyümesinin ve her gün farklı birşey yapmasının ve her gün bizimle daha fazla iletişime giriyor olmasının şaşkınlığını yaşıyorum.Uzun zamandır birikenler su yüzüne çıkmış gibi,bir anda bakışları bile anlamlanmış gibi,o bir çocuk olmaya başlamış gibi.Benim hiç bir şeycikler bilmeyen,hatta kafasını bile kendi kendine tutamayan o minicik bebeğim,oyuncaklarıyla oynayan,onlarla konuşan,sarılan,öpen,annesine ve babasına hayranlıkla bakan,her istediğini,kızgınlığını,sevincini,sıkıntısını,heyecanını ve mutluluğunu belli edebilen bir çocuk oldu.

Annecim sen ne zaman bu kadar büyüdün?

Zaman yine mi hızlandı?