Uyku eğitimi -2-

Yazımın ilk bölümünde (okumayanlar tık tık),Emir'İn uyku düzenini,uyku eğitimin başladığımda nasıl bir yol izlediğimi ve ilk bir haftada neler yaşadığımı anlatmıştım.Şuan uyku eğitimine başladığımızdan bu yana tam 25 gün oldu ve son durumuzu sizlerle paylaşmak istedim.

Emir'i 25 gündür sallamıyorum ve gerçekten inanılmaz rahatladım.Onun da artık bunu kabullendiğine eminim fakat unutmadığına da eminim:)Hala bazen uykusu geldiğinde,kafasını bir yere dayayıp,sallayıp 'eee eee' diyor.Kıyamam:)

Gece uyanmaları farkedilir derecede azaldı,akşam 7'den sabah 7'ye kadar deliksiz uyuduğu bile oluyor.Bu bizim için inanılmaz bir gelişme!Şuana dek 3-4 kez oldu,o kadar iyi uyumuşum ki bünyem neye uğradığını şaşırdı:)Uykusu da derinleşti,eskiden en ufacık bir sese uyanan oğlum,artık uyanmıyor.Bu yazdıklarımda büyümüş olmasının da etkisi olduğu kesin,fakat son 24 gündür yaşadığımız değişim göz ardı edilemeyecek kadar fazla.Aynı zamanda artık,sabahları bir saat fazla uyuyor.6'da değil 7'de kalkıyor.

Emir hala her yatağına koyduğumda hemen yatıp uyumuyor,direndiği,kucak istediği günler oluyor fakat artık ağlamıyor.Eğer ağlıyorsa bir problemi olduğu için ağlıyor,ya karnı acıktığı için,ya dişi ağrıdığı için,ya korktuğu için...O zaman kucağıma alıp sakinleştiriyorum,kimi zaman göğsüme koyuyorum ninni söylüyorum,iyice sakinleşip mayışınca tekrar yatağına koyuyorum.Bu benim için en kararsız kaldığım nokta.Eğitime başladığımdan beri herşeye dayandım,vazgeçmedim fakat istikrarlı olamadığım tek bir nokta var,o da gece uykudan ağlayarak uyanması durumunda kucağa almak ya da almamak konusu.İlk iki hafta her ağladığında kucağa almamak çok önemliydi bence,'yanındayım fakat kucağımda değil yatağında uyumayı öğrenmelisin' mesajını net vermek gerekiyordu,bu yüzden çok dikkat ettim,fakat artık olayı kavradığını düşünüyorum ve özellikle gece uykusundan,gözler kapalı,içli içli ağlayarak uyanıyorsa,kıyamıyorum,dayanamıyorum,alıyorum kucağıma ve dediğim gibi kafasına göğsüme koyuyor ve orada sakinleşiyor,bazen uyuduğu bile oluyor.Doğru mu yapıyorum yanlış mı bilmiyorum,belki de kafasını karıştırıyorum ama iç güdülerim beni böyle yönlendiriyor.

Öğle uykuları 1'e düştü. 'E artık büyüdü normal' diyenler olsada,ben gün içerisinde Emir'e bir kez uyumanın yetmediğini biliyorum.İki kez uyuması gerekiyor,yoksa perişan oluyor,fakat uyumamak için çok direniyor.O kadar direniyor ve inatlaşıyor ki bu durum ikimizinde sinirlerini çok yıpratıyor.Bu sebeple artık zorlamıyorum.Bir kez yatrırıyorum,15 dk. sonra hala şebeklik peşindeyse,kaldırıyorum.

Öğle uykusu saatlerimizin düzeni tamamen değişti.Uyku saati düzenine dikkat eden ve önem veren biri olarak,eğitime başladığımdan beri bu konu ile ilgili ciddi problem yaşıyorum.

Gece uykusuna hala 7-8 arası yatıyor.En geç 8'de uyumuş oluyor.Bazen uyuması 2 saniye sürüyor,bazen 15 dakika,bazen 1 saat.Bunun neye göre değiştiğini bilmiyorum.En büyük numarası emziğini yataktan aşağı atmak,çünkü emzikle uyuduğu için,bunu yaptığında odasına geleceğimi biliyor.Ben bunu nasıl engellerim ya da değiştiririm bir çözüm bulamadım.Her seferinde yanına gidip,emzini verip, 'uyku vakti Emir'cim' diyip tekrar yatırıyorum ve bana kahkahalar atıyor:)Tek yaptığım şey,emziği yere attığında hemen yanına gitmemek oluyor,süreyi gitgide uzatıyorum.Bu durumda,uykusu iyice geldiğinde sızlanmaya ve sinirlenmeye başlıyor ama sonuçta pes edip uyuyor.Bazende,hiç emzik atmakla uğraşmıyor,yatağına yatıyor duvarlara ve etrafa baka baka 10 dakikada uykuya dalmayı başarıyor.

Uyku eğitiminde gece beslenmesinin kesilmesi gerektiği söyleniyor fakat ben  devam ediyorum.İstiyorsa veriyorum,zaten eğer istiyorsa yemeden asla asla uyumuyor.Ben de zorlamıyorum.Bazen hiç istemiyor,bazen gecede 1-2 kez devam sütü içiyor.

Sonuç olarak,bence bu eğitim hala tamamlanmadı ama amacına ulaştı.Tamamlanması da gerekmiyor diye düşünüyorum,çünkü Emir hala bebek ve bir kaç sene daha bizim gibi uyumasını beklemek pek gerçekçi bir beklenti değil.Bundan sonra ki tek hedefim hiç bir koşulda sallamamak ve özel durumlar haricinde kucakta ve aynı yatakta uyumamak.En önemli hedefimiz ise gece deliksiz uyumasını öğretmek,ki bunu yapmaya başladı bile:)

Bu süreç benim için yorucuydu,fakat tahmin ettiğim kadar da korkunç değildi.Evet,'delireceğim galiba' diye hissettiğim,devam ettiremiyeceğimi düşündüğüm anlar oldu ama hedefe odaklanmaya çalıştım.Çok araştırdım,çok okudum ama hiç birşeyi birebir uygulamadım,içime sineni,içime sindiği şekilde uyguladım.Daha önceki yazımda da söylediğim gibi,alışkanlıklardan vazgeçmek ve yenisini kazanmak hiç kolay değil,hele ki bunu bir yaşında ki bir bebeğe yaptırmaya çalışmak hiç hiç kolay değil ama normal olan bu değil mi zaten?

Eğer uyku eğitimini eninde sonunda vereceğinizi düşünüyorsanız,ne kadar erken başlarsanız o kadar iyi olduğu söyleniyor.Hepinize,kararlılık,kolaylık ve sabır diliyorum sevgili anneler.İnanın alışıyorlar:)




Emir 1 yaşında :)

Hiç bir şey hatırlamaycak olan,uykusu gelen,sıkılan,hatta o sabah ateşlenen ama herşeye rağmen gülümseyen,şaşıran,hayret eden,sadece birazcık mızmızlanan,e o kadar hakkı olan,çok yakışıklı minicik bir adam için bir doğum günü partisi verdik bugün.




O kadar mutluyum ki...  :)

İlk doğum günün kutlu olsun bitaneciğim....



Emir'im

Emir’im,

Beş gün sonra 1 yaşını kutlayacağız.O kadar heyecanlıyım ki…Hiç birşey hatırlamayacağını bilsemde,herşeyin en iyisini yapmak istiyorum 11 Ekim’de.Çünkü  doğum gününden daha önemli birşeyi,senin bir senedir hayatımızda olmanı kutluyoruz.

Bir sene önce  bugün o kadar heyecanlıydım ki…
'Dün gibi hatırlıyorum' cümlesi  çok klişe ama gerçekten öyle…Herşey dün gibi,çok net.Neler hissettiğimi bile tamamen hatırlayacak kadar net.Eğer bu kadar güzel bir,bir yıl geçireceğimi bilseydim o kadar korkaymıydım hiç?

Şu bir seneyi özetlemek imkansız.Doğduğun günden beri yazıyorum günlüğüme,herşeyi not ediyorum,unutmamak için.Herşeyi dört dörtük yaptım desem yalan olur,baban da ben de eminim ki hatalar yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.Yine de elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığımızı biliyorum,ömür boyu bu böyle olacak.Ama Bugün sana baktığımda mutlu olduğunu hissedebiliyorum,görebiliyorum…Bu bana yeter…Gerisi hep detay.Uykuların,yediklerin,yaptıkların,bizim yaptıklarımız,yapmadıklarımız…hepsi önemsiz.

Bana öyle şeyler hissettirdin ki doğduğun günden beri…

Öncelikle kokun.Ah nasıl güzel kokuyorsun bir bilsen.Bebek kokusu harikadır derler ya hep,gerçekten öyleymiş ama bence sen bebekten bile daha güzel kokuyorsun.Emir kokuyorsun.Hele uykudan uyandığında,boynunun o kokusu...

Kollarının altını öpünce çoook gıdıklanıyorsun,gülme krizine giriyorsun.Senin gülmen için tüm gün şaklabanlık yapabilirim.İlk zamanlar utangaç bir gülmen vardı,çapkın çapkın alttan alttan gülerdin.Şimdi kendine has bir gülüşün oluştu,bu gülüş babanınkine çok benziyor.Aynı onun gibi kahkaha atıyorsun.


                  
     
Arabada uykuya dalıyorsun,eve geliyoruz ve seni kucağıma alıyorum ve bazen -eğer şanslıysam- uyanmıyorsun.Kafanı omuzuma koyuyorsun,orada uykuya devam ediyorsun.Ahhh nasıl güzel bir an o biliyor musun?



Ağzını açarak öpüyorsun,hatta öpüyorsun değil yalıyorsun.Son günlerde kendi kendine öpmeye başladın beni,bunu yakın zamana kadar sadece Paşa'ya yapıyordun.Artık bana da yapıyorsun.



Tulumlar ve pijamalar sana çok yakışıyor.Çok çabuk büyüyorsun o yüzden bir sürü pijama ve tulum birikti.Hiç birini vermeye kıyamıyorum,neredeyse hepsini saklıyorum.


                                                 


Avizeler bu dünyada ki en enteresan şeylerdi senin için.Şimdi  ise hayvanlar öyle.Bir kuş görüyorsun mesela,ya da bir kedi.O kadar şaşırıyorsun ki…Şaşırdığında ağzını kocaman açıyorsun.’aaaaaa’ diyorsun hayretle..



Her sabah uyandığında ‘Günaydıııın’ diyerek odana giriyorum.Nasıl gülüyorsun beni görünce.Sevinçten kendini yatağa atıyorsun önce,orada kahkahalar atarak yuvarlanıyorsun.Sonra seni alıp bizim yatağımıza getirip,ortamıza koyuyorum.Önce hemen babanın tepesine çıkıyorsun,onu uyandırmaya çalışıyorsun.Saçlarıyla oynuyorsun,burnunu çekiştiriyorsun.O seni öpene kadar bundan vazgeçmiyorsun.Sonra bir ban,bir babana dönüp türlü türlü numaralar yapıyorsun..Günün en güzel dakikaları onlar…

Her gece sen yatmadan biberonla mamanı içiriyorum kucağımda.Eğer hayatta bir anda zamanı durdurma hakkı veriyoruz,hangi anı seçersin deseler,düşünmeden bu anı seçerdim.Nasıl güzel bakıyorsun bana…Sonra ellerinle yüzüme dokunmaya başlıyorsun,önce yumuşak yumuşak seviyorsun beni ,içim eriyor.Sonra kuduruyorsun,parmaklarını burnuma sokmaya başlıyorsun,tırnaklarımı diş etlerime geçiriyorsun ama olsun…yinede değişmem o anı ben hiç birşeye:)

Sevdiğin birşey görünce ‘ciciiiiii’ yapıyorsun hemen.Gidip okşamaya başlıyorsun sevgiyle.Her zaman böyle sevgi dolu olman için dua ediyorum o zamanlarda.

Son zamanlarda biraz utangaç olmaya başladın.Birini iki üç gün bile görmesen,ilk gördüğünde utanıyorsun,hemen sıkıca bana sarılıyorsun.İçten içten hoşuma gidiyor bana sığınman,ne yalan söyliyim:)Sonra hemen alışıp gülmeye başlıyorsun.

Her akşam baban geldiğinde deli gibi seviniyorsun.Onu görünce  çıldırıyorsun.Bir de Paşa…Ah o Paşa çok kıymetli…Bodrum’a gittiğimizde baban Paşa’yı 5 gün sonra getirmişti yanımıza ve onu ilk gördüğünde ki tepkini ömrüm boyunca unutamam.Bu kadar mutlu olduğunu hiç görmemiştim!Baban biraz kıskanmıştı hatta;)



Köpek görünce havlamaya başlıyorsun.Ama sessizce…Niye sessizce bilmiyorum:)Ağzını açıp sessizce ‘hav hav’ yapıyorsun,çok tatlı oluyorsun.

Çok uslu ve sakin bir bebeksin.Gittiğin her ortama hemen uyum sağlayabiliyorsun,herkese kolayca alışıyorsun.Yanlız biraz inatçısın.İstediğin hemen olsun istiyorsun ama yinede ağlamıyorsun,bol bol ‘ııııhhhh’ lıyorsun.

Son bir aydır,göğsüme yatmaya başladın.Özellikle uykun geldiyse,koyuyorsun kafanı,dakikalarca duruyorsun orda.Nasıl kokluyorum saçlarını..yüzünü seviyorum..öpüyorum.En sevdiğim anlardan.


Uykun geldiğinde emziğini veriyorum.Emziği ağzını aldığında bir ses çıkarıyorsun,nasıl tarif edebiliyim bilmiyorum.’Aya aya aya’ gibi birşey diyorsun sanki,en iyi benzetme bu olabilir.Bayılıyorum o sese,bayılıyorum!!!!

Bayramın ilk günü ananenden çıktık,baban evde unuttuğumuz birşeyi almaya gitmişti,yolun kenarında seninle başbaşa onu bekliyorduk.Seni kucağımdan indirdim ve yere koydum,elini tutmayı ve denemek istedim.İyi ki denemişim,durdun,hem de çok uzun süre ve dengeni hiç kaybetmeden.Uzun zamandır hayalini kurduğum şey oldu,seninle elele tutuştuk:)



Bugün babanendeyken,sehpaya tutnuyordun,sehpanın üzerindeki oyuncağı eline aldın ve sehpayı tekrar tutmadın.Ayakta durdun.Daha öncede duruyordun ama bu kadar uzun değil.O kadar heyecanlandım ki,çığlık atmak istedim:)Farkettiğim birşey var,yeni şeyler denerken,yanında seni izleyen biri varken yapmıyorsun,ya yanlızken deniyorsun,ben tesadüfen görüyorum ya da ilgi senin üzerinde değilken.Ben bir şekilde bunu hep yakalıyorum:)Çok şanslıyım biliyorum,senin ilklerini birlikte tecrübe edebilmek harika bir duygu.

Evin her yeri senin eşyalarınla dolu.Özellikle her yerden mutlaka bir çorap çıkıyor.Babanla,senin bir eşyanı her bulduğumuzda aynı şeyi yapıyoruz.Uzun uzun kokluyoruz,’ohhh’ diyoruz,’Emir kokuyor’

Bugün sen ben ve baban sabah yürürken bir anne oğul gördüm.Oğlu benim yaşlarımdaydı,annesi de tahminimce 60’ında vardır.(Ben annesi diye yakıştırdım tabii emin değilim)Annesine sarılmış,gülümseyerek konuşuyorlar ve yürüyüş yapıyorlar.Kerem’e döndüm hemen ‘biz de böyle olucak mıyız Emir’le?’,’benimle vakit geçirirken mutlu olucak mı?Bana zaman ayırıcak mı?’

Şimdi bu satırları yazarken gözlerim doldu:)Bebeğim sen ne yaparsan yap seni ömür boyu çok seveceğim şüphesiz.Bu hayatta senden istediğim en önemli şeyler sadece mutlu ve merhmetli olman bir de kendim için bir istediğim var.Umarım benimle ve babanla,büyüyüp koca adam olduğunda, mecburiyetten değil,isteyerek,mutlu olarak vakit geçirirsin.İnşallah,inşallah!

Seni çok seviyorum bebeğim,ÇOK SEVİYORUM.Bu sevgiyi tarif edemiyeceğimi şimdiden kabullendim bile.Demek ki her anne böyle seviyormuş.Keşke evlatlar anne-baba olmadan önce bunu anlayabilse ve ona göre davranabilse… ama hayat böyle işte,düzen böyle.

Herşeyimsin….

Kalbimsin…

Aşksın…


Sadece doğum gününde değil,sana hergün söylüyorum bunu.Bu yüzden 5 gün önceden yazmam da sorun değil…İYİ Kİ DOĞDUN,İYİ Kİ GELDİN,İYİ Kİ VARSIN!



Uyku Eğitimi -1-

Evettt sonunda bizim için beklenen an geldi.Aylardır  düşünme ve bir vazgeçip bir karar verme gel gitlerinden sonra,kesin kararımı vermiş bulunuyorum.
Emir’e uyku eğitimine başladım.Bugün 7. Günümüzdeyiz.Yani tam bir hafta oldu.

Size uzun uzun uyku eğitimi yöntemlerinden bahsetmeyeceğim.İnternette ufak bir araştırma sonucu,bolca fikriniz oluyor zaten:)Bu sebeple ben size bunları en baştan açıklamayacağım ama bizim bu bir haftada neler yaşadığımıdan bahsedeceğim.

 ‘Emir ve gece uykularımız’ başlıklı yazımda,Emir’in uyku düzeninden ve yaptıklarımızdan bahsetmiştim.O yazımdan bu yana pek çok şey değiştiği için,tekrar anlatayım.

Öncelikle Emir'in düzeni kısaca şu şekilde.Sabah 6'da kalkıyor,saat 9 olduğunda sabah uykusuna yatıyor.Bu uyku 1 saati geçmiyor.Eskiden 12'de tekrar uyumak isterdi,artık 3 gibi tekrar uyuyor,o uykuda 1 saat sürüyor,sonra akşam 7'de gece uykusuna yatıyor.

Bizim yaptığımız en iyi şey,Emir doğduğundan beri ona bir uyku rutini oluşturmamız olmuş.Bunu araştırarak veya bilerek yapmadım,sadece bir düzeni olmasını istedim,sonradan gördüm ki çok iyi yapmışız.Çünkü bir bebeğin uyku saatinin olması,o saat geldiğinde hep aynı şeylerin yapılması(banyo,müzik,mama,nini…gibi),onun artık uyku vakti geldiğini anlamısına yardımcı oluyor.

Yaptığımız en iyi ikinci şey ise,Emir 4 buçuk aylıkken,odamızı ayırmamız ve onun kendi yatağında yatması oldu.

Yaptığımız kötü şeylere gelirsek;tabii ki herkesin en büyük derdi,sallamak:)Ben sallamaya çok karşıydım ama nasıl olduysa oldu işte.Bunu çoğunluğumuz yapıyoruz sanırım,elde olmadan,refleks olarak,hatta farketmeden başlayan minik sağa sola hop hoplarımızın,bebeğimizin uykuya dalmasını kolaylaştırdığını görünce,bunu devam ettiriyoruz.Fakat bir kaç ay geçiyor ve bir bakmışsınız,kucağınızda 10 kiloluk bir bebekle bir sağa bir sola,ter içinde zıplıyorsunuz.Emir uyusun diye geliştirdiğim sallama taktikleri her türlü spora bedel.İç bacak,sırt,bel,üst bacak hepsi aynı anda çalışıyordu maşallah:) Emir 11 kiloya ulaştığında ve uykuya dalması uzun sürmeye başladığında,ben,annem ve Kerem üçlüsü olarak her gece ne olur çabuk uyusun duaları eder olmuştuk.Hepimizin kolları ve boynu kas yaptı ve ağrıyla bütünleştik.

Yaz tatilinden döndükten sonra,’asla yapmam’ dedğim bir şeyi daha yapmaya başadım.Artık fiziksel olarak dayanamaz boyuta geldim ve Emir’i ayağımda sallayarak uyutmaya başladım.İlk başta mucize gibi görünen bu taktik,üç hafta sonra Emir’in bu duruma da alışmasıyla tekrar bir işkenceye dönüştü.Bir bebek bir saat ayakta sallanır mı?Valla sallanırmış,ben sallıyordum.

Gece beslenmelerimiz,6. ayda bitmişti ya hani,öyle yazmıştım.Bitmemiş,geri döndü!İhtiyacı olmadığını bilsemde,Emir acıktı diye ,gece uyandığında mama verir oldum tekrar.Öylede iştahlı içiyor ki….

Bir de kıyamama durumu var tabii…Oğlum ağlamasın,daha kaç sene kucağımda sallayacağım ki sonuçta?Koynumda uyusun kuzum.Ah canım,ah balım…Bir de kendime güvenemiorum tabi.Bana ihtiyacı varken onu yanlız bırakamam,ağlarsa dayanamam ki korkusu,vicdan azabı,ve bunun gibi milyonlarca düşünce kafamda.

İşte biz böyle durumlardayken tam 9 gün once,BEBEKYAPIM,BAKIM,ONARIM isimli blogda ki,’1 yaş sonrası uyku eğitimi’ isimli yazıyla karşılaştım.Bu yazı bana nasıl iyi geldi anlatamam.Kafamda ki bir çok soru cevap buldu ve ben ikna oldum.Yazılanları resmen ezberledim diyebilirim.Eren Hanım'a çok teşekkür ederim.

Bu yazıyı okuduktan iki gün sonra,aslında böyle bir şeyi planlamamışken,Emir’in yatmadan once ki mamasını yedirirken,kendimi dua ederken buldum, ‘Allah’ım ne olur bu gece uyuması 1 saatten az sürsün’.Sonra bir anda okuduklarımı hatırladım,bir kararlılık hali ve güç geldi,’tamam dedim,bu işe şimdi başlıyoruz.1 saat ayakta sallayacağıma,1 saat başında otururum.’ dedim ve başladık.

Rutinimiz ve yatağımızı ayırma işi zaten cepteydi,geriye bir tek dayanmak,sabır,istikrar kalıyordu.Aaaa bir de en önemlisi,gece beslenmesini kesmek.

İlk gün,zor oldu haliyle.Aldım sandalye mi oturdum yanına,ağlamıyor ama durmadan mızırdanıyor.Sürekli ayağa  kalkıyor,kucağıma gelmek için bana uzanıyor,ben ise o kalktıkça yatırıyorum.Derken darken 1 buçuk saat sonra,söylene söylene uyuyakaldı.Salona Kerem’İn yanına gittiğimde Emir’i kaldırıp yatırmaktan belim kopmuş ama bende ki zafer sevinciyle hiç birşey umrumda değil :)





İkinci gün,sabah uykusuna dalması çok zordu.Çok ağladı,uyuması 2 saat sürdü fakat sonuç olarak uyudu.Ağladıkça uyguladığım taktik,once kafasını okşamak,ninni söylemek,konuşmak,öpmek,işe yaramazsa ve 5 dakikadan fazla zamandır çok çok fazla ağlıyorsa,kucağıma alıp kafasını dağıtmaya çalışıyorum.Kucağıma gelir gelmez genelde ağlamayı kesiyor.Birazcık sakinleştirdikten  sonra tekrar yatağına koyuyorum.


Aynı gün öğlen uykusunda ağlatmak istemedim,dışarı çıktık,pusetinde gezerken uyuyakaldı.Gece uykuya yatmamız ise,uyku rutininden sonra yaklaşık 1 saat sürdü.Ağlamadı.Türlü türlü şaklabanlıklar yaptı,kandırmaya çalıştı:)

Üçüncü,dördüncü ve beşinci günler ise  birbirine çok benzeyen deneyimler yaşadık.Ortalama yarım saat ile 45 dakika arasında ağlamadan fakat türlü türlü yine ve yeni kandırma taktikleri uygulayan Emir ve sandalyesini yatağın yanından odanın ortasına terfi ettirmiş bir anne ile uyku eğitimini başarıyla tamamladıJ



Altıncı gün ise,sanki en başa dönmüş gibi olduk.Çok ağladı,uykuya dalması 2 saati buldu,hem gece uykusında hem gündüz uykusunda.Tam bu işi kabullendi,yavaş yavaş süre kısalıyor derken,ne oldu tam olarak çözmüş değilim.Tahminlerim bayramın 2. günü olması sebebiyle gezmelerimizden dolayı öğle uykusu uyumaması,çok yorulması ve artık benim kucağımda  yada ayağımda sallayarak uyumadığını farkediyor olması..Açıkçası biraz hevesim kırıldı ve  moralim bozuldu diyebilirim.


Fakat olumlu gelişmeler olduğunu kendime hatırlatıp mutlu olmaya çalıştım çünkü bence gelişmeler hafife alınacak şeyler değil .Birincisi,gündüz uykularını daha uzun uyumaya başladı,ikincisi ise geceleri ya hiç uyanmıyor ya da en fazla 1 kez uyanıyor.

Yedinci gün yani bugün,güne ise harika başladık.Çünkü dün gece Emir en son 00.00’da ağlayarak uyandıktan ve zor bir şekilde uyuduktan sonra sabah ben gözlerimi açtığımda saat 08.30’du ve Emir hala uyanmamıştı!O kadar şaşırdım ki,korktum,birşey oldu sandım,odasına girdim mışıl mışıl uyuyor.Fakat biz uyanınca,Paşa da uyandı ve onun ayak sesine Emir de uyandı.Hayatında ilk kez bu kadar geç kalktı.Zor geçen altıncı güne de değmiş olmuştu.


Fakat sonra herşey yine zorlaşmaya başladı.Bugün Emir’i hiç uyutamadım.Düşünebiliyor musunuz?Benim daha bir yaşına yeni gelmiş olan bebeğim,onbir saat uyanık kaldı!!!Yaklaşık bir saat,Kerem’le dışarıda pusetinde sabah uykusu uyutmaya çalıştık,uyumayınca vazgeçtik,öğlen uykusunu bekledim ve öğlen uykusu için evde iki buçuk saat uğraştım,o kadar çok ağladı ki artık ben de ağlamaya başladım.Kucağıma alıyorum öpüyorum,seviyorum susuyor,yatağına koyuyorum yine ağlıyor.Kerem nöbeti 2 kere devraldı,o da başarılı olamadı.Pes etmeme ramak kalmıştı,en sonunda uyutmaktan vaz geçtim.Çünkü alıp kucağımda uyutsam bir haftalık emek boşa gidecek ve kafası iyice karışacak.Hep okuduklarım ‘bir kez uyku eğitimine başaldıysanız devamını getirin’ yönündeydi,ayrıca bir daha bu kadar güçlü olabilirmiyim onu da bilmiyorum.Bu sebeplerden dolayı Emir’i uyutmaktan vazgeçtim.Saat 19.00 ‘de uyku rutimize başladık.Mama hazırlandı,banyo yapıldı,pijamalar giyildi,biraz aşk yaşandı sonra mama içilirken gözler kaydı.Uyumaması gerekiyordu,bebek yatağa konmadan uyursa o gün eğitim yalan oluyor.Konuştum bu yüzden,gözler yarı açık mamasını bitirdi.Emziğini verdim ve yatağını koydum,yüzüme bile bakmadan arkasını döndü ve bir saniyede  uyudu.Artık düşünecek,inat edecek,savaşacak hali kalmamış,resmen bayıldı.Zaten eğer bayılmasaydı nasıl dayanırdım bilmiyorum.

Kafamı karıştıran şeyler yok değil.Mesela benimle oyun oynamak için emziğini yataktan aşağı atıyor,belki 20-30 kere,ben de her seferinde kalkıp veriyorum çünkü emzikle uyuyor ama bunu kullanmaya başladı gibi geliyor.Sizce vermem mi iyi,vermemem mi?Ben çözemedim.Ayrıca geceleri çok ağlayarak uyanırsa kıyamamıyorum,alıyorum kucağıma ama sallamıyorum ve tamamen uyumadan yatağına geri yatırıyorum.Kendi kendine uyuyor sonuçta değil mi?Sizce doğru mu yapıyorum?Fikri olan var mı?

Hem Emir’i ağlatmak istemiyorum hem de kendi kendine uyumayı öğrensin istiyorum.İkisini bir arada yapmaya çalışırken,vicdanımla savaşıyorum.Sürekli ağlayan,ağlamasa da bana yalvaran bir bebeğim var ve ben kendime sürekli ‘Devam et Pelin,o seni sadece alışkanlıktan istiyor,alıştığı şekilde uyumak istiyor’ diye telkin ediyorum.Biliyorum aslında onun için iyi olan birşey yapıyorum ve Emir’e kendi kendine uyuyabileceğini öğretmeye çalışıyorum ve bu kötü birşey değil.En azından bence değil.Fakat ne olursa olsun anne yüreği dayanmıyor,onun hep mutlu olmasını istiyorum.

Yine de güçlü olmaya çalışıyorum ve hala kararlıyım.Sonuçta alışkanlıklarımızdan vazgeçmek bizim için bile zor değil mi?Sonuçta o küçücük bir bebek,hayatı daha yeni öğreniyor,doğduğundan beri annesinin yardımıyla uyuyor,bu süreç tabii ki kolay olmayacak ama öğrenecek.


Gelişmelerden haberdar edeceğim.Şans dileyin;)