Merhaba dişler

28 Mayıs Çarşamba günü,Emir'İn ilk dişi çıktı:))Bugün ise ikincisi:))
Kendini de,bizi de zorlamadan ilk dişleri çıkaran minik oğluma bir Diş Buğdayı partisi yapmak ve bunu kutlamak şart oldu:)




Sevgiler herkese...

Bütün şarkılarım sana....

Bugün İstanbul'da olacak olan Justin Timberlake konseri dolayısıyla heyecanım tavan yapmış durumda.Kendisinin sahne performansının ne kadar muhteşem olduğunu bildiğimden,nasıl bir gece yaşayacağız çok merak ediyorum.Konserlerde yaşadığım duygu yoğunluğu sebebiyle ağladığım bile olmuştur.Bu yüzden bu gece dans etmek yerine,ağlayan bir kız görürseniz o ben olabilirim:)))

Emir'e hamile kaldığımdan beri,dinlediğim her şarkıyı ona söylüyormuşum gibi düşündüğümü farkettim bugün.Konser havasına girebilemek için Justin dinliyorum son bir haftadır,az önce Emir'e yemek yedirirken Mirrors şarkısı çalıyordu,ve ben nakaratını oğluma söylerken buldum kendimi.Oğluma adadığım o kadar çok şarkı var ki artık playlistimde,ihepsini anlıyorum,hepsi makul.Ama Justin parçası???Nasıl yani?Onu nasıl uydurdum?Bir de üstüne duygulandım filan...Kendimi tebrik ediyorum ve ben artık beni tanıyamıyorum:))

Oğlum seni çooookkkk seviyorum:)))Artık bütün şarkılarım sana miniğim...

''The vacancy inside of my heart,is a place now you hold...
..It's like you are my mirror,my mirror staring back at me
I couldn't get any bigger with anyone else beside me,
And now it's clear as this promise that we're making two reflections in to one
Cause it's like you are my mirror,my mirror staring back at me...''

ama güzelmiş dimi? :)

İyi ki doğdun Paşa

Paşa benim ilk oğlum olur.Sarışındır,yakışıklıdır,hayatın neşesidir,aşktır.Ve bugün kendisi 5 yaşında.

Evlendikten 3 hafta sonra tanıştık kendisiyle.İlk görüşte aşktı.Kendimi bildim bileli hayvanları çok severim.Neyse ki eşim de çok seviyordu,bu minik Golden Retriever yavrusunu eve getirmeye ikna etmek kolay oldu.

O günden sonra herşey değişti.Devamlı tuvalet temizliği,evde parçalanan eşyalar,hastalıklar,ölüm tehlikeleri,aşk dolu dakikalar,ağlamalar,kahkahalar derken,bir baktık ki,biz aile olmuşuz.

Paşa hayatıma girdiği günden sonra,ben daha anlayışlı,daha sabırlı,daha sevgi dolu biri oldum.Karşılıksız sevgiyi öğrendim,aşkın en masum halini tattım.Hayvanları daha da çok sevdim,onlarla daha çok empati kurdum,vejeteryan oldum.

O aşağı yukarı oynayan kaşa göze ve koca ıslak buruna hergün daha çok aşık oldum.En moralim bozuk olduğu anlarda bile,onun endişeli bakışına kıyamayıp gülümsedim.Çoğu kişiye iğrenç gelen 'o koku'yu özler oldum.O sarkık yanakları öpe öpe bitiremedim.Eve geldiğimde sanki beni yıllardır görmüyormuş kadar sevinen bu tatlı surattan,hiç ayrı kalmak istemez oldum.


Sonra evin gözdesi ve küçüğüyken,ilgi hep onun üstündeyken,'ağabey' oldu benim miniğim.Hem de nasıl oldu..

Özellikle ilk günler,bana küstüğünü hissetsem de,mutsuz olduğunu bilsem de,kıskandığını anlasam da,en ufacık bir tepki vermedi benim anlayışlı oğlum.Emir'in kılına dokunmadı biz izin verene dek.Emir uyduktan sonra,koridora girmez oldu uyanmasın diye.Eğer koridorda kaldıysa da yavaş yavaş yürüdü,ayakları ses çıkarıyor diye.Emzirdiğim zamanlarda beni hiç yanlız bırakmadı,hep başımızda nöbet tuttu,o da uykusuz kaldı aylarca.Emir ilk kez çok ağladığında,benden çok panik oldu,ne yapacağını şaşırdı.

Hele Emir...Paşa'ya bakışı...Onu her gördüğünde  kahkahalarla çığlıklarla gülmesi...inanılmaz.

Paşa artık kardeşinin ayaklarını yalıyor.Bazen cıvıtıp ellerini de yalıyor.O zaman birazcık azar işitiyor.Ama az kaldı.Emir biraz kendine gelsin,ayaklansın,işte o zamanan sevginin en saf haline hergün tanık olacağım,biliyorum.Ve onların en yakın arkadaş olacaklarını göreceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum.

İyi ki doğdun Paşam.İyi ki hayatımdasın.İyi ki karşılatık seninle iyi kalplim.Seni çok seviyorum annecim...Biraz daha az ye ama olur mu?Başına ne geliyorsa yemekten geliyor,sen bize daha lazımsın.



EK GIDA MESELESİ

Emir şuan 6 ay,3 haftalık.5. ayından beri,ne yazık ki sütümün azalması  sebebiyle ek gıdaya geçmiş bulunmaktayız.Keşke yeteseydi,6 ay anne sütü dışında birşey vermeseydim,tek dileğim buydu ama olmadı.5 aylıkken sadece meyve ve yogurt veriyordum.6. ayından itibaren,sebze çorbası,kahvaltı ve muhallebi  1 hafta aralıklarla eklendi.

Herkes derdi inanmazdım,ne zor şeymiş bu ek gıda işi.Sürekli bir hazırlık,sürekli ‘herşeyin en iyisi olsun’ stresi,sürekli tarif araştırması,tereddüt,planlama….yepyeni bir dünya.

Doğum yapmadan önce şunu diyordum,’organikle kafamı bozmıycam’.Çünkü bu konudaki fikrim şu;organik beslenme işinin harika ve faydalı olduğunu düşünsemde,çokta sakınmamak gerektiğini düşünüyorum.Kesinlikle doğal olandan yanayım,doğal ve mevsiminde sebze meyve,katkı maddesiz ürünler,gerçek köy yumurtası ve peyniri ve bunlarla pişirilen harika yemekler, bu şekilde beslenince duyulan o inanılmaz haz.Harika birşey..Ama nereye kadar?Organik ürünler hakkında çok bilgi sahibi olmadığım için,ekstra bir kafa karışıklığım da var.Marketlerde satılan ürünlerin hepsi gerçekten organik mi?Niyeyse bir güvensizlik, bir ikna olamama var bende.Fakat dediğim gibi,konu hakkında çok bilgi sahibi değilim,kimseyi ve hiç bir ürünü kötülemek gibi bir niyetim yok.Sorun bende.

Emir’i çok fazla sakınmak da istemiyorum,en fazla kaç sene koruyabilirim ki?Nereye kadar vücuduna kimyasal girmemesini sağlıyabilirim?Ya okula başladığında  ne olacak yada anneanne ve babaannesinin yemeklerinden yemiycek mi?Ya bağışıklığı oluşmazsa?En ufacık şeyden mikrop kaparsa?

Bunlar önceki düşüncelerimdi,bakalım şimdi ne düşünüyorum ve ne yapıyorum...

Açıkçası fikrim hala aynı.Fakat elimde olmadan,elim marketlerdeki organik ürünlere gidiyor.Alıyorum ve çookkk mutlu oluyorum.İçim daha bir rahat oluyor ne yalan söyliyim,ama aklımın bir köşesi de hala,’yapma,bırak alışsın’ diyor.

Şuan,doktorumuzun tavsiyesi ve benim araştırmlarım sonucuyla,yemeklerimiz,gıda ve ürün seçimlerimiz şu şekilde;

KAHVALTI

-Bir dilim tuzsuz Bebe ekmeği
-Bir kibrit kutusunun çeyreği kadar,inek beyaz peynir.Biz ne yiyorsak ondan alıyorum,ama Emir’in yiyecğini bir gece önceden suya koyuyorum.
-Yumurta sarısı.Gün aşırı veriyorum.Organik almıyorum.Köy yumurtası alıyorum.Senelerdir ürünlerini kullandığım,sonsuz güvendiğim ve çok memnun kaldığım,İpek Hanım’ın çifliğin’den getirtiyorum.Minicik minicik,harikalar.
-Birazcık pekmez.Yine İpek Hanım’ın çifliğinden.

MEYVE

İpek Hanım’ın çifliğinden getirtiyorum.Kalmazsa,marketten organik alıyorum.Cam rendede rendeliyorum.

SEBZE ÇORBASI

Çoğunlukla yine İpek hanımın çifliğinden,bazen normal marketten bize aldıklarımdan alıyorum.Şimdiye kadar yedikleri,

-Patates
-Kabak
-Havuç
-Kereviz
-İrmik

Son bir haftadır,içim rahat etmeyerek tavuk suyu ekliyorum.Tavukların halinin içler acısı olduğunu ve çok sağlıksız olduğunu söylüyorlar.Ama yemesi gerek,biliyorum.Yarından itibaren et suyu eklemeye başlıycam.
Akşamdan hazırladım,buz kalıbına döktüm,ve ihtiyacım oldukça tek tek çıkaracağım.Tavuk suyu da aynı şekilde,dönüşümlü olarak kullanacağız.

YOĞURT

Evde yapıyorum.Günlük pastörize inek sütü kullanıyorum,ADA’nın organik cam kasedeki yoğurdu ile mayalıyorum.Kıvamı tuttuysa,bir sonraki yoğurdunu,bir once yaptığımdan mayalıyorum.Olmazsa yine başa dönüyoruzJ

MUHALLEBİ

Bunu çok araştırıdım.Pirinç unu’nun sağlıksız olduğunu okuyunca,irmik ile yapmaya karar verdim.Bir sürü tariften sonra,ulaştığım sonuç şu;

1 yemek kaşığı irmiği,suyla sürekli karışırarak pişiyorum.Kaynayınca,bir süre daha,iyice kıvam alana dek pişirip ocağın altını kapıyorum.İçine 30 cc. kadar,zaten içtiği SMA devam sütü ekliyorum,karıştırıyorum.Çoğu zaman tat vermesi için,meyvesini sabah vermeyip muhallebisinin içine ekliyorum,birazcıkta tarçın koyuyorum.Bazen armut,bazen de muz oluyor meyvemiz.



İşte durum bu şekilde…Kafalar karışık,organik mi değil mi,doğal mı darken,kısacası elimden geleni yapıyorum.İçimin rahat ettiğini,oğluma en iyisi olduğumu düşündüğümü yapıyorum.Tamamen organik besleyen annelere de,hiç bu işlere girmeyen annelere de,benim gibilere de,saygım sonsuz.Çünkü biliyordum,her anne çocuğu için elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Çok şükür Emir iştahlı ve yemek seçmeyen bir bebek,ilk kaşığa şüpheli yaklaşıp,sonra yiyiyor.Ne versem halinden memnun.Yinede en sevdiği öğün yoğurt.Sürekli versem,sonsuza kadar yiyecek,her bittiğinde ağlıyor.

Muhallebinin saati hala içime sinmiyor.Akşam üstü ver ki tok tutsun diyorlar.Emir 7’de uyuyor,uyurken 150 cc. mamasını yiyor.6 gibi veriyim,içtiği kadarda süt içsin diyorum ama yine 150 cc. istiyor,yine aynı şekilde uyanıyor.6 ile 7 arasıda çok yakın oluyor,fazla gelip midesini rahatzsız edecek gibi geliyor.Kararsızım hala saat konusunda.

Ayrıca kahvaltısına arada ekmek yerine bebek bisküvisi eklemek istiyorum.Fakat hazır kullandım bir kaç kez ama içim rahat etmedi işte.Yapma Pelin diyorum ama  ikna olmuyorum.Kendim yapıcağım sanırım.Tarif araştırıyorum.

Son olarak bulgur için Emir daha küçük mü?Doktor verebilirsin dedi diye verdim bir kaç kez,bir sorun yaşamadık.Ama internette fikirler farklı,bu sebeple irmiğe geçtim.

7. ay randevumuzda,doktorumuza soracağımız çok şey var bu konuyla ilgili.

Sevgili anneler,kimseye kulak asmadan,size doğru gelen neyse onu yapın.


Tüm bebişlere sağlıklı mamalar,tüm annelere de kolaylıklar diliyorum.