Bir aşk hikayesi

11:21

Saat  08.45’te  Kerem’le uzun koridordan asansöre doğru ilerliyorduk.Arkamda baktığımda bir sürü kişi,hepsinin gözünde biraz endişe,biraz mutluluk,bol bol heyecan.Ama ben sadece Kerem’i hatırlıyorum.Ben heyecandan ve korkudan ağlıyarak ona bakıyordum,o da elimi tutuyor ’Korkma,herşey çok güzel olucak’ diyor.



‘’9 ay nasıl geçti?Biz bu noktaya nasıl geldik?Ben daha anne olmaya hazır bile değildim ki…

Biraz sonra bebeğimi kucağımda tutuyor olacaktım.Ama nasıl?Ya tutamazsam.Ya emziremezsem?Ya sevmezse beni?Ya ona bakamazsam?Ona nasıl bakacağım hakkında en ufak bir fikrim yokken nasıl öğrenecektim onca şeyi?

Peki ya canım çok acırsa?Ya bebeğime birşey olursa?Ya bana birşey olursa?

Aslında biliyorum…Bugün hayatımın en güzel günü olacak,bir gün önce yine kamera karşına geçip konuşmuştum,bütün hamileleiğim boyunca yaptığım gibi.O kadar heyecanlıydım ki,ne dediğimi bile hatırlamıyorum,ama şu cümleyi çok net hatırlıyorum.’BİLİYORUM,YARIN HAYATIMIN EN GÜZEL GÜNÜ OLACAK’

Ama buna kendimi inandıramıyorum ki şuan.Çünkü ne yaşayacağımı bilmiyorum.’’

Epidural belime takılana kadar aklımdan geçenlerin bir kısmıydı sadece bunlar.

Sonra sedyeye oturdum.Karşımda doktorum bacaklarımı tutuyor,’Pelin lütfen sakin olmaya çalış,bacakların bu kadar titrerken sana epidurali takamayız’ diyor.

Bense Kerem’i soruyorum.’Kerem gelirse sakinleşirim’.

‘Kerem giyiniyor,sana epidurali şuan takmamız gerek,bunu yapabilirsin’ diyorlar.Arkama dönüp bakmıyorum daha çok korkmamak için.İğnenin battığını hissediyorum ama korktuğum kadar acımıyor.Heyecanımın yanında acım hafif kalıyor.Beni sedyeye yatırıyorlar.Kerem geliyor sonunda,elimi tutuyor.O da çok heyecanlı ama bana belli etmemeye çalışıyor.Sürekli gülümsüyor bana.

Diğer elimden de anestezi uzmanı tutuyor.O da beni sakinleşirmeye çalışıyor.Ben ona ne zaman başlıycağını soruyorum,başladık bile diyor.

Doktorum ‘herşey harika gidiyor Pelin,oğlun gelmek üzere’ dediği sırada,anestezi uzmanı ‘şimdi kuvvetli bir basınç hissediceksin,bebeğin çıkması için karnına bastıracaklar’ diyor.Hemen ardından ’Emir geldiiiii’ diye sevinçle bağırıryor doktorum.

Ben o iki saniye nefesimi tutuyorum ve sesini duymayı bekliyorum heyecanla.

Saat 09.31



Bir ağlama sesi duyuyorum.Boğazım düğümleniyor ve ağlamaya başlıyorum.

Kerem ‘Pelin çok güzel,oğlumuz çok güzel’ diyor.Bugün ,o anı düşündüğümde hala kulağımda çok net duyabiliyorum Kerem’in sesini.

’İyi mi?’ diye soruyorum.Çocuk doktorumuz ‘çok sağlıklı bir erkek bebek’ diyor.




 Battaniyeye sarıyorlar,ağlıyor.Yanıma getiriyorlar.Yanıma yanağı dokunuyor ve Emir susuyor.’Merhaba bebeğim’ diyorum ağlıyarak.Oğluma bakıyorum,Kerem’e bakıyorum.İşte o an aşık oluyorum.



İlk sesini duyduğum an,gördüğüm an,inanılmaz bir sevgi…daha önce hiç hissetmediğim kadar güçlü bir sevgi.

’Mutluluktan ağlamak’ sözünü gerçekten şimdi anlıyorum.



Sonra odaya çıkıyoruz.Oğlumu kucağıma veriyorlar.Hemen emzirmeye başlıyorum.Yaşadığım an’a inanamıyorum.Muhteşem bir his,muhteşem bir bağ..tarifsiz…

O kadar mutluyum ki,hiç birşey umrumda değil.Doğurunca kendini kötü hissedebilir anneler diye okumuştum,ama ben hissetmiyorum ki,aynı Pelin gibiyim,bir fark yok.Tek fark çok aşığım.Kucağımdan hiç gitmesin istiyorum.Hep ona bakıyorum.Benim artık bir bebeğim var ve artık korkmuyorum.



Sonra eve doğru yola çıkıyoruz,ilk araba yolculuğu.Hiç ağlamıyor.

Ev dolup taşıyor haftalar boyunca.Umrum değil.Ben oğlumu alıyorum kucağıma,içeri gidiyoruz,başbaşa bir koltuğa oturuyoruz.Onu emziriyorum.Her seferinde gözlerim doluyor ,sevgimin boyutuna inanamıyorum,anlamlandırmıyorum.

Müzik açıyorum onu emzirirken.Özellikle bir şarkıyı dinliyoruz hep, ‘Joshua Radin-My my love’.Sözlerini bir başka dinliyorum artık.Yine gözlerimden yaşlar süzülüyor.’Onsuz ne yapıyordum ben?’ diye düşünüyorum.Artık sonsuza kadar yaşamak istiyorum.

Uykusuzluk,yorgunluk hiç birşey zor gelmiyor,hiç birşey ondan daha önemli gelmiyor.3 saatlik uyku yeterli oluyor artık.Uyurken bile özlüyorum onu.

Aşkın sevginin tanımı değişiyor.Daha önce hiç kimseyi sevmemişim ben….

İlk görüşte aşk…her gün artan,hergün çoğalan.En yorgun olduğun an bile oğluna gülümseyerek bakabilmeni sağlayan o duygu.

Daha fazla sevemem heralde derken,ertesi gün uyanıp  yüzünü görünce,onu daha da çok sevdiğini farketmek.Ona bakarken,sevgiden kalbimin acıması…..

Şimdi diyorlar ki,yine olsa yine yaparmısın?

Sadece 11 Ekim 2013 saat 09.31’de hissettiklerimi bir kez daha hissetmek için defalarca daha yaparım…. Böyle bir aşkın varolduğunu bilmiyordum ben.

Anne olunca anladım..



‘‘So many moons have come and gone,all alone
I heard this song inside me
To wait I was told but now I found a different sound
I hear when you’re around me

It’s something new,because of you
I hope I hear it forever

My,my love
I’ve been without you too long
My,my love
I’ve been running too fast to belong to anyone
But then you came along….

When first I laid eyes upon your face
This song replaced all the others I’ve written
It’s brand new,because of you
Feels like I’ve known you forever

You warm me like sunshine
You cool me like summer rain
Just let me sit down beside you
Over and over again..

My,my love
I’ve been without you too long….’’




*Güzel fotoğraflarımız için sevgili AYÇA OĞUŞ'a teşekkür ederiz.


You Might Also Like

7 yorum

  1. ayyyyy ne güzeeel.bilokuma koycam bunuuuu :))))

    YanıtlaSil
  2. ne güzel anlatmışsınız,size sonsuuuuzzz mutlu bir hayat diliyorum içimden gelerek :)
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim:)bende size mutluluklar diliyorumm ,sevgilerimi yolluyorumm:)

      Sil
  3. Ayy kendi bebeklerimi hatırladım :)) bir kadının yasayabilicegi en büyük mutluluk Güle güle büyütün allah ömür versin :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bebekler hiç büyümese mi acaba diyordum bazen,çok tatlı değiller mi minnacıkkeenn:)Gerçekten çok büyük mutluluk,isteyen her kadın yaşar bu duyguyu inşallah..Çok teşekkür ederim,sizin ailenize de sağlık ve mutluluk dilerim:)

      Sil