Bebekten Sonra Sosyal Hayat
12:26
Bebeğiniz
olduğu zaman hayatınızda değişecek şeyler arasında,sosyal hayat bence bu listesinin en başında geliyor.Fakat en çok merak
edilen,ne kadar değişeceği ve üç kişilik bir aile olduğunuzda,eski hayatınızdan
geriye neler kalacağı.
Emir’den
sonra sosyal hayatımdan bahsetmeden önce
diyebiliceğim şey şu;
Bir
çok şey gibi bu hem sizin elinizde,hem de değil.Sizin
elinizde çünkü sizin koyacağınız kurallar ve seçimleriniz hayatınızın ne derece
değişeceğinin sonuçlarını belirleyecek.Elinizde olmamasının sebebi ise koyacağınızı
düşündüğünüz kuralların ve yapacağınızı düşündüğünüz seçimlerin ne yazıkki sadece
bir kısmını gerçeğe dönüştürebileceksiniz.
Her
aile bu yeni düzeni farklı kuruyor,bence bu bu düzenin kurulmasındaki iki tane
etken var;
-Başkalarından alabildiğiniz yardım ve derecesi
-Sizin
anne ve baba olarak nasıl hissettiğiniz
Bu
iki başlığın açılımı,hiç bir ailede aynı olamayacağı için konuyla ilgili bir
genelleme yapmam imkansız. Fakat emin olduğum tek bir şey var,o
da;öncelikleriniz tamemen yer değiştireceği.
Emir’in
doğumundan sonra ilk kez dışarı çıkmam Kerem ve annemin zoruyla
gerçekleşti.Doğum yapalı 3 hafta olmuştu.Balkonda oturuyorduk ve ben gözlerim
dolu dolu,içimin sıkıldığından bahsediyordum.Dışarı çıkmamın bana çok iyi geleceğini söyleselerde,Emir’i bırakmak istemiyordum,kendimi
bir garip hissediyorum,sanki o benim bir parçammış gibi artık ondan ayrı kalamazmışım gibi geliyordu.İkna
olmam uzun sürse de,oldum.Bir sonraki emzirmeye kadar bir buçuk saat gibi bir
sürem vardı,annem Emir’leydi,bir şey olursa buzdolabında yedek süt de vardı ve biz
Kerem’le evimizin yakınında bir yere
kahve içmeye gittik.O an hissettiklerimi
hala o kadar net hatırlıyorum ki.Dışarıdaydım,hamile değildim,bebeğim de yanımda
değildi.O kadar şaşkındım ki,daha sadece üç hafta olmuştu ama ben sanki
yıllardır dışarıya çıkmamışım gibi hissediyorum.
Bu
ilk dışarı çıkma bana çok iyi geldi.Kerem’le ilk kez o gün,gerçekten ‘konuştuk’.Bunca
tantananın ve yaşadığımız bu duygusal değişimin arasında neler hissettiğimizden
konuşma fırsatını ilk kez o gün bulduk.Önce Emir’den başka birşeyden
bahsedemeyeceğimi düşünürken,bir süre sonra Emir yokmuş gibi,Pelin ve Kerem
gibi muhabbete başladığımızı farkettim
ve dışarıda geçirdiğimiz o bir saat bana bir terapi etkisi yaptı.Kendime
geldim resmen,nefes aldım,çok iyi hissettim.Daha önce neden çıkmadım ki diye
söylendim kendime ama normaldi sanırım:)Bu süreçte 3 kere annemi
aramış olabilirim,Kerem’le muhabbet ederken biraz ağlamış da olabilirim ama
olur o kadar,hem ağlamak bana çok iyi geliyor:)
İlk
kez bu zinciri kırdıktan sonra,devamı geldi.
Özellikle
ilk üç ay,kendimi iyi hissettirecek şeyleri yapmak için zorladım kendimi.Normalde
yaptırmadığım kadar çok sıklıkta manikür yaptırdım ve fön çektirdim:)Bana çok iyi geliyordu.
Normalde hiç geleneksel bir insan olmamama rağmen,nedense ilk 40 gün bebeği dışarı
çıkarmama geleneğinden etkilenmiştim.Emir’i doktor kontrolleri ve bu
kontrollerden sonra annem ve Emir ile hastane yakınlarında içtiğimiz bir kahve
haricinde,onu hiç dışarı çıkarmadım.Doğumdan
önce çıkaracağım diyordum,nedense doğduktan sonra fikrim değişti.Gözü bile
kızarsa ödüm kopuyordu,dışarı dünyaya o kadar küçükken çıkması biraz korkuttu
beni sanırım.Şimdi olsa çıkarırdım gibi geliyor ama o zaman korktum işte.
40. günümüzde ilk kez bebek arabasıyla dışarıdaydık.Yarım saat kadar
yürüyüş yaptık.Sonra ‘40 çıkarması’ geleneğine de uymaya karar verdik ve bize
bu geleneğe uygun bir çok hazırlık yapan kuzenlerimizin evine gittik.O kadar
güzel şeyler hazırlanmışlardı ki :)
Emir
bey,bu günden sonra benimle deli gibi gezmeye başladı.Hergün soğuk
demedim,yağmur demedim dışarı çıkarıdım,nereye gidiyorsam yanımda götürdüm.Alışveriş
merkezi,market,annemin evi,akraba gezmesi,arkadaş ziyareti,Pazar gezmesi…Bol
bol gezdik.Çünkü bütün gün evde çocuk bakmak beni belli bir zaman sonra
bunaltıyordu,böyle dışarı çıkmaları çok iyi geliyordu.Ayrıca Emir dışarıdayken
çok daha güzel uyuyordu,arabaya bindiğimizde hemen gözleri kapanıyordu.Dolayısıyla
ben de daha az yorulmuş oluyordum ve dışarıdayken uykusuzluğumla ve yorgunluğumla daha iyi başa
çıkabiliyordum.
Fakat
bu çıkmalar çok kolay olmuyordu tabii.Bebekle dışarı çıkmak,ne kadar zor!
İlk
zamanlar,acemlik ve herşey tam olsun endişesiyle iki buçuk saat önceden
hazırlıklara başlıyordum. Çıkmadan önce bebek hem uyumuyor olacak,hem karnı tok
olacak,hem altı temiz olacak,hem çantası hazır olacak,hem ben hazır olucam,hem
Emir’ün üstü başı hazır olacak…Bunların hepsini bir araya getirebilmek o kadar
zor ki…Özellikle yeni anne için.Alışana kadar herşey daha zor geliyor,bir de kaygı seviyesi biraz daha yüksek oluyor.Ben sırf hazırlık
yapmaya halim olmadığı için ya da tam herşey hazırken Emir’in karnı acıktığı ve
emzirmem gerektiği için dışarı çıkmaktan vazgeçtiğimi biliyorum.
Spontane
gelişen gezmeler bir tek annem ile gerçekleşebilyordu.Onun yardımıyla bu süreci
daha kolay geçiriyorduk.
Benim
yaşadığım diğer bir zorluk ise dışarıda emzirmekti.Emir gibi her an emmek
isteyebilecek bir bebek ve her yerde emziremeye alışamamış bir anne ile dışarı
çıkmak çok stres yaratabiliyor.Her yerde emzirmekten çekinen bir anne olmanın
dezavantajı,bebek bakım odası olan bir yer tercih etmek zorunda olmak demek
veya ev gezmesilerine gitmek demek.
Arabaya
binmek ise bir başka endişe sebebiydi.Onu görebileceğim bir
aynamız olmasına rağmen,kafasını bile düzgün tutamayan minnağım acaba arkada
rahat mı,nefes alabiliyor mu,hatta abartıp yaşıyor mu diye merak edip
duruyordum.Bu endişeyi kolay attım,üç,dört seferden sonra rahatladım neyse ki.Emir beyin karnı çok acıkıp deliler
gibi ağlamaya başladığında,çok alakasız bir yerlerde arabayı kenara çekip arka
koltukta emzirdiğim maceralarımız da çok sayıda :)
Neyse
ki herşey kolaylaşıyor,çünkü zamanla bebeğinizi daha iyi tanımaya başlıyorsunuz ve anneliğe daha çok alışmış oluyorsunuz.Ne zaman ne yapacağınız konusunda çok
pratikleşiyorsunuz ve herşey kendiliğinden gelişiyor.Yine de bebekle evden çıkmak
hala zor geliyor açıkçası :)
Şimdi
benim için önemli konulardan birine daha
değinmek istiyorum.Arkadaşlarınızla iletişiminiz,özellikle çocuksuz
arkadaşlarla :)
Emir
kucağımda,ben emzirmeye çalışırken,ziyaretimize gelmiş arkadaşlarımla eskisi
gibi konuşamadığımı ve sohpetlerimize konsantre olmadığımı farketmem hiç uzun
sürmedi.Sanırım bunu ilk yaşadığımda Emir daha bir haftalıktı ve nerden aklıma
geldiyse, bir anda her bölümünü izlemiş olduğum Sex and The City dizisinin bir
sahnesini hatırlamıştım. (Bknz:Dizi manyağı)
Carrie
yeni doğum yapmış olan Miranda’yı,kendiyle ilgili bir konuda konuşmak için ziyarete
gidiyordu.Ve orda yaşananları anlatan 3-4 dakikalık bu sahneyi şimdi o kadar
iyi anlıyordum ki :)
Demek
ki bunu yaşayan sadece ben değildim,herkes yaşıyor ki bu dizide de yer vermişlerdi
diyerek rahatlamıştım.Merak edenler o sahneyi BURADAN izleyebilir. (Dikkat:Açık
bir şekilde,emzirme sahneleri içerir.Ben uyarıyımda,bu ne demeyin:) )
Sanırım
arkadaşlık konusuyla ilgili en önemli şey,kabullenmek.
İki
tarafın da,değişen arkadaşlığınızın yeni ritmine ayak uydurabilmek için,önce
herşeyin farklı olduğunu kabul etmesi gerek.Eğer bir taraf herşeyin aynı
kalması için direniyorsa,beklentiler karşılanamıyabiliyor ve dolayısıyla
kırgınlıkar oluşabiliyor diye düşünüyorum.
Ben
bu duruma hala tam alışamadım:)Yanımda Emir varsa ve bir
arkadaşımla birebir buluştuysam,sohpeti devam ettirebilmek beni çok zorluyor.Çok
çaba sarfediyorum inanın:)Zamanla alışılır herhalde dimi?
Eğer yanımda Emir olmadan arkadaşlarımla
buluşabildiysem de ayrı bir hikaye.Önce
herşey muhteşem oluyor,çocuksuzken arkadaşlarımla buluşmayı genelde çok özlemiş
oluyorum ve çok zevk alıyorum.Aradan bir buçuk,iki saat geçtikten sonra aklım
yine Emir’e gidiyor.Uyuduğunu ve iyi olduğunu bilsem de gidiyor işte.Başlıyorum
düşünmeye,merak etmeye ,özlemeye:) Annelik böyle bir delilik haliymiş,manasızca
merak etme…Kendine vakit ayırdığın zamanlarda bile onunla olacağın zamanı,neler
kaçırdığını,yemeğini yiyip yemediğini,eve dönerken yoğurt alman gerektiğini,öğle
uykusunu kaç saat uyuduğunu merak etme hali.Hani bazı büyükler derler ya ‘her
çocuk büyüyor işte bir şekilde,bu kadar takmamak bağlanmamak lazım’ diye,doğru
söylüyorlar aslında ama olmuyor işte.Takıyorsun,bağlanıyorsun ve bunu yapanları belki
geçmiş zamanda kınıyorken,artık umursamaz oluyorsun.Nederlerse desinler….Banane…Aşığım
işte :)
Arkadaş
sohpetlerimi özlüyorum desem yalan olmaz çünkü arkadaşlarımdan hiç birinin
çocuğu yok.Azınlık olan,koşturan,hayretler içinde bakılan,sorular sorulan benim.Ben bir deneğim resmen onlar için:) Bense,sürekli ayak
uydurma çabasında bir garip anne:)Bu yüzden,eski Pelin’i
özlüyorum bazen.Bir sohpet sırasında,Emir’i düşünmeden o ana konsantre
olabilmeyi,saçma sapan mevzuları saatlerce konuşabilmeyi özlüyorum.Biri kahveye
çağırdığında,hoop diye gidebilmeyi özlüyorum.Arkadaşlarımla ‘bir ortak
noktamızın’ olmasını özlüyorum.Çünkü
artık kendimi o kadar farklı hissediyorum ki,sanki onlardan biri
değişmişim gibi geliyor.Çok hüzünlü bir gerçek bu aslında benim için.İnsana bazen kendini
çok yanlız hissettirebilen bir gerçek...Farklı olmamayı özlüyorum.Benim için artık
hayatımdaki en önemli olan şeyden,yani annelikten konuşabilmeye çok ihtiyaç
duyuyorum. Sanırım Emir’den sonra anneme daha çok bağlanmamın sebebi de
bu,onunla konuşabiliyorum bir tek .Neyse ki yinede çok anlayışlı ve beni yanlız
bırakmayan dostlarım var,çoğu beni eskisi gibi görmeye çalışıyor diye
düşünüyorum,öyle davranıyorlar,yani en azından ben öyle
hissediyorum.Neyse az kaldı diye bir ümit bekliyorum,anne olabilme ihtimali
olanları:)
Telefonla
ilişkime gelirsek,bu konuda çok sinirim diyebiliriz.Hiç bir telefona
zamanında cevap veremiyorum,mesajlara geç cevap veriyorum.Uzun süre telefonda
konuşunca strese giriyorum.Sesi zaten hep kısık,olurda Emir uyuyorken çalarsa filan diye sessize alıyorum hep,bu sebeple hiç ulaşılamıyorum ama sosyal medyadan hiç geri kalmıyorum
maşallah:)
Gece
gezmelerine gelirsek,bu konuda hiç bir zorluk yaşamıyoruz diyebilirim.Ben zaten
uzun zamandır gece gezmelerinden zevk almayan biri olarak,zerre kadar aklım
kalmıyor.Eşim de aynı şekilde.Akşam yemekleri davetleri veya buluşmaları
ise bende hala bir şok etkisi yaratabiliyor.Akşam 7’den sonra dışarıda hayatın
devam ettiğini hatırlamak,beni bir süre kendime getiremiyor.Ama çoook iyi geliyor.
Tatiller
ise yeni bir boyut kazandı.Emir nerede en çok mutlu olabilir?Nerede daha çok
temiz hava alabilir ve rahat edebilirse,orası tatil.Karı koca tatile
çıkmayalı uzun süre oluyor,bu da özleniyor yaa:) Umursamazca alıp başını
gidebilmek,tek derdiniz vize yada işten izin alma olma hali :)Ama yakın zamanda
karı-koca bir tatilimiz var.Hem çok heyecanlanıyorum hem de
Emir’i ilk kez bırakacağım için gitmesek mi diye saçma sapan anne triplerine
giriyorum.Ama kendimi sarsıp ‘saçmalama’ diyorum:)
Spor,doktor,bakım….vs.
gibi konularda ise ,anneanne babaanne yada herhangi güvenilir bir yakınızın desteği varsa sorun yaşanmıyor.Önemli olan
planlı olabilmek.
Sosyal
hayatı koruyabilmek,yeni anneler ve babalar için normal hayata dönebilme
açısından önemli bir adım bence.Bu adımlar yavaş yavaş atılıyor,zamanla yoluna
giriyor.Yeni bebek sahibi olmuşsanız,kendini kaptırıp eve kapanmak çok kolay,hele biraz anti-sosyal
biriyseniz çok daha kolay.Yapmamaya çalışın,kaptırmamaya çalışın derim.Benim
böyle günlerim çok oluyordu bir dönem fakat sosyalleşmenin ve kendine vakit
ayırabilmenin psikolojik olarak bana çok iyi geldiğini anladığımda herşey daha
kolayladı sanki.Arada bir ‘ohhh’ demenin
ve çocuklu hayattan uzaklaşmak istemenin kötü bir tarafı yok.Bebekten ayrı
olduğun her dakika çekilen o vicdan azabına hiç gerek yok.Ben bu konuda
şanslıyım,yardım edenim çok.Yardımı kabul edebilmeyi de öğreniyorum yavaş
yavaş.Ara sıra evde yanlız kalabiliyorsam,şarj oluyorum resmen.Spora gitmek
enerji veriyor.En sevdiklerimle görüşmek beni kendime getiriyor.
Dengeyi
kurabilmeyi öğrendikten sonra herşey yoluna giriyor.Unutmayın,siz mutluysanız
bebeğiniz de mutlu ve bilin ki bebekten sonra aslında sosyal hayatınız
değişmiyor,SİZ değişiyorunuz.Sosyal hayatınız da bununla birlikte başkalaşıyor
sadece,o size ayak uyduruyor hale geliyor:)
Sevgiler...
4 yorum
O kdar severek okudum ki yazını :)
YanıtlaSilGariplik halleri :)
Bazen düşünüyorum annemi o küçücük bebekleri kocaman oluyolar o da haliyle kabullenemiyo :)
Hiç abartmıyorum annem içinde ablam içinde hala küçücük olmamın sebebi çok garip gelse de el mecbur kabulleniyorum :)
Annelik gerçekten çok zor ve fazla duygu yüklü bişey :)
Ama şu da bir gerçek ki herkes anne olamıyor ve olmamalı..
Çok teşekkür ederimmm:)
SilValla ben Emir'in büyüyebileceğine hala kabullenemiyorum sanki hep minicik kalıcak gibi geliyo.Senin annenin ve diğer annelerin de yaşadığı bu olsa gerek,bir kabullenememe durumu,hep bebek görme hali.Ama başka türlüsü imkansız:)
Herkes anne olabilir mi veya olmalı mı bilmiyorum açıkçası.Cevap veremiyeceğim sanırım buna,çünkü duygusal yaklaşıyorum,bebeğini kucağına aldığı an her anne değişebilme potansiyeline kesinlikle sahip gibi geliyor.Yeterki istesin....
Annelik çok zor ve çok güzel,umarım isteyen herkesin olsun:)
he he bana çok sevimli ve komik geldi yaa anlattıkların :)
YanıtlaSilArkadaşlar kısmında yeni anneyi epey zorluk bekliyor maalesef ...
YanıtlaSil